26.12.2012

Def etmiştik hepsini...


Akdeniz'in serin sularına, Ege'nin öfkeden kuduran dalgalarına, Anadolu'nun bozkırına gömmüştük! Kuyruklarını kıstırarak kaçmışlardı. Arkalarına bile bakmıyorlardı... Ama sömürgeciliktir işte, içlerinde var! Bitmiyor öyle kolay kolay...
Hükümetlerimizle 'işbirliği' yaptılar ve onların sayesinde halkımızı 'oyaladılar'... Aldatılan milletimiz kandı, inandı! "Evet" dedi, ona dayatılan, söylemekte bile zorlandığı 'referandum'a... İMF dediler ona, Dünya Bankası dediler...

Ameri'kan üslerini güzellediler! İyi bir şey sandı Avrupa Birliği Uyum Yasaları'nı! Çünkü oyalanıyordu "Gelinim Olur musun?" hapıyla! Akşamları, ağlak dizileri sunmuşlardı ona! Gezecek tozacak parası yoktu, işsizdi... En ucuz 'eğlence aracı' olarak açıyordu televizyonu!
Sonrası, uyku... Çünkü ona sunuların hepsi buna yarıyordu!
Sonra devlet yetkilileri çıkıp "Kahraman askerlerimiz Antep'i düşmandan temizledi.", "Yunan'ı Ege denizine döktü!" diye bağırıyorlardı! Eş zamanlı olarak sömürgecilerin hava üslerini, kanlı patriotlarını "Gazi" dediğimiz Antep'e, "Şanlı" dediğimiz Urfa'ya, milli mücadeledinin en ateşli şehirlerinden Adana'ya kendi elleriyle yerleştiriyorlardı.
"Savunma amaçlı" hapını da yutmuştuk... Yetiştirdiğimiz adamlar yıllarca savaştıklarımızla işbirliği yapmıştı. Hepsi geldi, bir bir çöreklendi yeniden vatanımıza! "Aydın"larımızın çabalarıyla!
Ancak Attilâ İlhan'ın söylemidir ve şöyle der: "Bu ülkeyi hep aydınlar batırmış, halk kurtarmıştır!"
Yine yapmalıdır ve yapacaktır...

İLLUMİNATİ Yeni Dünya Düzeni

Комментариев нет:

Отправить комментарий